Epik Anlatım Nedir? Ne Demek? 10 Örnek
Anlatım biçimlerinden olan epik anlatım (diğer adıyla destansı anlatım), olayların gerçekten esinlenerek coşkulu ve destansı şekilde anlatılmasıdır. Sözlü edebiyatımızda bu anlatıma sıkça başvurulur. Olaylar gerçeğe dayalı anlatılır ancak mübalağa katılır. Bunun amacı olayı ve olayın kahramanlarını yüceltmek, kahramanlaştırmak ve olaya coşku katmaktır. Sadece gerçekten yaşanmış olaylar değil hayali olaylar da anlatılabilir. Epik anlatımın özellikleri şunlardır:
- Olağandışı kişiler ve olaylar vardır.
- Kahramanca, yiğitçe anlatılan destansı türdür.
- Tarihi olaylardan yola çıkılabilir veya tamamen hayali olabilir.
- Coşkulu şekilde anlatılır, anlatılan kişileri etkiler.
- Mecaz veya yan anlam çokça kullanılır.
- Sanatlı bir dili vardır.
- Şiir, destan, roman, hikaye, tiyatro gibi farklı türlerde kullanılabilir.
- Abartıya başvurulur.
- Hikayede sürekli olarak bir akış ve hareket vardır.
- Bir milletin yaşamını etkileyen savaş, göç gibi tarihsel olaylar anlatılır.
Anlatı yukarıda saydığımız özellikleri taşıyorsa epik anlatım içeriyor diyebiliriz. Farklı türlerde anlatılan bu anlatımı metni okuduğunuzda hissedeceksinizdir. Genelde savaş, vatan, ülke kavramlarından bahsedilir. Yiğitlik, cesaret ve kahramanlık ön plandadır.
Epik Anlatım Ne Demek?
Epik kelimesinin sözcükteki karşılığı destansıdır. Yani epik anlatım destansı anlatım demektir. Anlatmak fiilinden türeyen anlatım sözcüğü; bir olayı, duyguyu, yaşanmış hikayeyi veya herhangi bir durumu karşı tarafa aktarmaktır. Geçmişten günümüze kadar anlatım yoluyla iletilen olaylarda farklı anlatım yollarına başvurulur. Bunların hepsi edebiyatımızın birer parçası haline gelmiştir. Destansı anlatımda da adından anlaşılacağı üzere olaylar destan gibi anlatılır. Tarih öncesine dayanan destanlar sözlü edebiyatın ve tarihimizin önemli birer parçasıdır. Yazımızın devamında epik anlatım örneklerine göz atarak konuyu daha iyi anlayacağız.
Epik Anlatım Örnekleri
Epik anlatım hikaye, şiir, masal ve destanlarda karşımıza çıkar. Daha çok şiir ve destanlarda bu anlatım biçimini görürüz. Sözlü edebiyat türüyle birlikte gelişen bu anlatımda tarihsel hikayeler, destanlar ve kahramansı şiirler oluşur. Destansı epik anlatım örneklerine birlikte göz atalım. Örneklere göz attığınızda anlatım türünün niteliklerini daha iyi kavrayacağız.
- Örnek 1:
Cihan harbinden beri ardı arkası gelmeyen bir cenk için, ağzından bir şikayet sözü çıkmadan nesi varsa hepsini veren Anadolu kadınları, erkekleri kan ve ateş yerlerinde savaşırken uzak denizlerin kıyılarından orta yaylalara doğru günlerce haftalarca çıplak ayakları, giyimsiz sırtlarıyla kurşunları, top mermilerini taşıyor Anadolu kadınları! Batıda, doğuda, kıblede bütün cephelerin arkasında memleketi işleyen, tarlaları yeşerten, sayısız yetim çocukları yetiştiren, büyüten sensiz. Ey Anadolu kadını! (Hamdullah Suphi Tanrıöver)
- Örnek 2:
Yediyordu Elif kağnısına
Kara geceden geceden
Sanki elif elif uzuyordu, inceliyordu
Uzak cephelerin acısıydı, gıcırtılar
İnliyordu dağın ardı yasla
Her bir heceden heceden
Kocabaş yığıldı çamura
Büyüdü gözler büyüdü, yürek kadar
Örtüldü gözleri örtüldü hep
Kalır mı Mustafa Kemal’in kağnısı bacım
Kocabaşın yerine koştu kendini Elifcik
Yürüdü düşman üstüne yüceden yüceden
(Fazlı Hüsnü Dağlarca)
- Örnek 3:
Bin atlı akınlarda çocuklar gibi şendik
Bin atlı o gün dev gibi bir orduyu yendik
Haykırdı, ak tolgalı beylerbeyi “ilerle!”
Bir yaz günü geçtik Tuna’dan kafilelerle
Şimşek gibi atıldık bir semte yedi koldan
Şimşek gibi Türk atlarının geçtiği yoldan
Bir gün yine doludizgin atlarımızla
Yerden yedi kat arşa kanatlandık o hızla
Cennette bu gün gülleri açmış görürüz de
Hala o kızıl hatıra gitmez gözümüzde
(Yahya Kemal)
- Örnek 4:
Tarihin dilinden düşmez bu destan
Nehirler gazidir, dağlar kahraman
Her taşı bir yakut olan bu vatan
Can verme sırrına erenlerindir.
- Örnek 5:
Dağlarda tek tek ateşler yanıyordu
Ve yıldızlar öyle ışıltılı öyle ferahtılar ki
Şayak kalpaklı adam nasıl ve ne zaman geleceğini bilmeden
Güzel, rahat günlere inanıyordu
Ve gülen bıyıklarıyla duruyordu ki mavzerinin yanında
Birdenbire beş adım sağında onu gördü
Paşalar onun arkasındaydılar
O, saati sordu. Paşalar: “Üç” dediler.
Sarışın bir kurda benziyordu ve mavi gözleri çakmak çakmaktı.
Yürüdü uçurumun başına kadar, eğildi, durdu.
Bıraksalar, ince uzun bacakları üstüne yaylanarak
Ve karanlıkta akan bir yıldız gibi kayarak
Kocatepe’den Afyon Ovası’na atlayacaktı.
(Nazım Hikmet)
- Örnek 6:
Bağdat’ın içine girilmez yastan
Her ana doğurmaz böyle bir aslan,
Kelle koltukta geliyor Kars’tan
Şehitlere serdar oldu Genç Osman.
- Örnek 7:
Benden selam olsun Bolu Beylerbeyi’ne
Çıkıp şu dağlara yaslanmalıdır
At kişnemesinden kargı sesinden
Dağlar seda verip seslenmelidir
Düşman geldi tabur tabur dizildi
Alnımıza kara yazı yazıldı
Tüfek icat oldu mertlik bozuldu
Eğri kılıç kında paslanmalıdır
(Köroğlu)
- Örnek 8:
Yerleri yırtan sel olup taşmalı
Dağ demeyip taş demeyip aşmalı
Sendeki coşkunluğa er şaşmalı
Kahraman askerim uğurlar ola
- Örnek 9:
Durduk, süngü takmış kafir ayakta
Bizde süngü yok
Bir hayret kızıllığı akardı üstümüzden
(Üç Şehitler Destanı)
Dehşetten daha çok
- Örnek 10:
Düşman tutmuştu tepeleri
Düşmanın topu vardı
Antepliler düz ovada sıkışmılardı
Düşman şarapnel döküyordu
Toprağı kökünden söküyordu
Akan Antep’in kanıydı
Düz ovada bir gül fidanıydı
(Nazım Hikmet)
Epik anlatım konusunu kapsayan anlatım biçimleri konusuna aşağıdaki videodan ulaşabilirsiniz.
Göz atmak isteyebilirsiniz; Tümdengelim ve Tümevarım Nedir?